Kamu Kurumlarından “Damping” Kampanyaları ve Satış Kolaylıklar

Kamu Kurumlarından “Damping” Kampanyaları ve Satış Kolaylıkları

Devlet destekli GYO’lardan konut piyasasına yeni can suyu geliyor

Konut piyasasında uzun süredir devam eden yüksek faiz oranları, maliyet artışları ve krediye erişim zorlukları, hem yatırımcılar hem de vatandaşlar açısından sektörde durgunluk yaratmıştı. Bu tabloyu tersine çevirmek için Emlak Konut GYO ve diğer kamu destekli gayrimenkul şirketleri yeni kampanya ve destek programları üzerinde çalışıyor.

Sektörde “damping kampanyası” olarak adlandırılan bu girişimler, özellikle ilk defa ev sahibi olmak isteyen orta gelirli vatandaşları hedefliyor. Kampanyalar, hem satışların hızlanmasını hem de konut stokunun eritilmesini amaçlıyor.

 Emlak GYO’nun “damping” kampanyası hazırlığı

Emlak GYO, 2025 yılı sonuna kadar konut satışlarını artırmak için faiz destekli, düşük peşinatlı ve uzun vadeli ödeme planları içeren yeni bir kampanya açıklamaya hazırlanıyor.
Kampanya kapsamında;

• Faiz oranlarının düşürülmesi,

• %10’dan başlayan peşinat fırsatları,

• 240 aya kadar uzayan ödeme vadeleri,

• Teslim sonrası taksitli ödeme modeli gibi kolaylıklar üzerinde çalışıldığı belirtiliyor.

Bu model, özellikle orta gelir grubunun konut piyasasına yeniden dahil olmasını sağlayabilir. Emlak GYO’nun amacı, yüksek faiz ortamına rağmen satışları canlı tutmak ve sektördeki daralmayı önlemek.

Yetkililer, projelerin özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya gibi büyükşehirlerde yoğunlaşacağını, fakat Anadolu illerinde de erişilebilir fiyatlı projeler geliştirileceğini vurguluyor.

Uzman yorumları: “Kamu eliyle sektör canlandırılıyor”

Gayrimenkul uzmanlarına göre, bu tür kamu destekli girişimler “piyasa dengeleyici” bir rol üstleniyor.
Yüksek faiz ortamında özel sektörün yeni proje üretmekte zorlandığı bir dönemde, Emlak Konut ve benzeri kuruluşlar piyasayı destekleyici adımlar atarak sektöre güven kazandırıyor.

Ekonomistlere göre, “damping kampanyaları” sadece satış kolaylığı sağlamıyor, aynı zamanda inşaat sektöründeki istihdamı da koruyor. Çünkü durgunluk dönemlerinde birçok müteahhit yeni proje başlatmakta çekimser davranıyor. Kamu eliyle sağlanan bu canlanma, hem üretimi hem de talebi birlikte teşvik ediyor.

Emlak Konut GYO’nun 2025 hedefleri: büyümede yeni dönem

BloombergHT’de yer alan verilere göre, Emlak Konut GYO 2025 yılına ilişkin oldukça iddialı hedefler belirledi:

• Aktif büyüklük: 245 milyar TL

• Net kâr hedefi: 12 milyar TL

• Ön satış geliri: 75 milyar TL

• Tamamlanacak proje sayısı: 36

• Yeni proje lansmanları: 22 şehirde, toplam 18 milyon metrekare inşaat alanı

Bu hedefler, şirketin sadece konut üretiminde değil, altyapı, çevre düzenleme ve sosyal donatı projelerinde de büyümeyi planladığını gösteriyor.
Emlak Konut, 2025’te sürdürülebilir ve çevre dostu yapılar üretmeyi merkeze alıyor. Bu kapsamda enerji verimliliği yüksek binalar, yeşil sertifikalı konut projeleri ve akıllı şehir çözümleri öncelikli yatırım alanları arasında yer alıyor.

 Sektöre olası etkiler

Bu kampanyaların etkileri çok boyutlu olacak:

1. Satış hacminde artış: Peşinat ve faiz kolaylıkları sayesinde konut talebinde hareketlilik bekleniyor.

2. Yeni yatırımcı girişi: Düşük faizli, uzun vadeli ödeme imkânları, hem yerli hem de yabancı yatırımcıları yeniden piyasaya çekebilir.

3. Fiyat istikrarı: Kampanyalar, konut fiyatlarının aşırı dalgalanmasını önleyebilir; arz-talep dengesini yeniden kurabilir.

4. Sektörel istihdam: İnşaat sektöründeki istihdam kaybının önüne geçilmesi, alt sektörlerde (mobilya, çelik, yapı malzemesi, dekorasyon) de canlanma yaratacak.

5. Kentsel dönüşüm projelerine ivme: Kamu destekli satış kampanyaları, aynı zamanda riskli binaların yenilenmesi sürecini de hızlandırabilir.

 “Ulaşılabilir konut” vizyonu yeniden gündemde

Emlak Konut GYO’nun yeni planları, sadece büyük şehirlerdeki lüks projelere değil, orta gelirli vatandaşın erişebileceği “ulaşılabilir konut” anlayışına da odaklanıyor.
Şirketin açıklamasına göre, 2025’in ilk yarısında satışa çıkacak bazı projelerde metrekare fiyatı 45-60 bin TL bandında tutulacak.

Bu da, piyasadaki aşırı fiyat artışının bir nebze dengelenmesine yardımcı olabilir. Uzmanlar, “damping” ifadesinin sadece indirim anlamına gelmediğini; aslında daha geniş kitlelerin ev sahibi olabilmesi için geliştirilen bir finansman modeli olduğunu vurguluyor.

 Devlet eliyle gelen “canlanma umudu”

Sonuç olarak, kamu kurumlarının öncülüğünde başlatılacak bu yeni kampanyalar, 2025’te emlak piyasasının yeniden hareketlenmesine öncülük edebilir.
Faiz oranlarının yüksek olduğu, konut üretim maliyetlerinin arttığı bir dönemde, devlet destekli bu “damping” kampanyaları piyasaya nefes aldıracak en güçlü hamlelerden biri olarak değerlendiriliyor.

Bu girişim, sadece konut satışlarını değil; ekonomik güven ortamını, inşaat sektörünün moralini ve istihdamı da olumlu etkileyebilir.
Uzmanlar, Emlak Konut’un ve diğer kamu GYO’larının attığı adımların 2025’in son çeyreğinde somut sonuçlar vermeye başlayacağını öngörüyor.